1.Bölümde: Enstrumantal ,Gel Benim Derdime (Pir Sultan),Miraz,Siyah Perçemlerin,Oy Meleme,Daglar,Duri Mendo,Esrefoglu Al Haberi…
2. Bölümde: Penceremden kar geliyor,Ninnaye,Ey Zahit,Zerre Mi,De Be Wayiro,Efendim Efendim,Mecnunum Leylami Gördüm,Hegaye Hergi,Elgajiye…
Aksam 8’de baslayan konser saat 10’a kadar sürdü. Mikail Aslan özellikle bu sessizlige tesekkür etti.
Yeni türkülerin söylenmedigi gecede türküler arsinda Erkan Ogur ile Mikail Aslan seyirci ile diyalog kurmaya çalisti. Sahneye geldikten sonra seyircileri selamlamalarinin ardindan enstrumantal bir eser ile giristen sonra türkü arasi konusmalar söyle oldu.
Mikail Aslan-Sessizlik çok güzel. Pirim (Erkan Ogur) sessizlikte enerji var,dedi.Insan bu sefer sessizlikte korkuyor ki tele dokunsun.
Seyirciden kahkahalar…
Erkan Ogur-Seste de enerji bir vardir,sessizlikte de…Hangisine sira gelirse ondaki enerji büyür.
MA-Ben perde ararken pirim (Erkan Ogur) perdeyi kaldirmis… (Erkan Ogur’un perdeyi kaldirdigi saza atifta bulunarak.)
Seyirciden kahkahalar…
 |
iki bölüm arasi |
MA-Rahmetli babam da iyi saz çalardi. Özellikle karar tonuna geldiginde elini kolunu titretirdi. Ben de,baba ‘Böyle ne yapiyorsun?’ diye sorardim. O da sen o tonu anlayana kadar!...Derdi.
Mikail Aslan,Erkan Ogur’a döndü.
-Sen bir sey söylemeyecek misin?
-Söyleyeyim. Benim ne babam ne de babamin soyunda bir saz çalan vardi.
 |
Alkislarla gittiler... |
MA-8 yasinda,1980 yilinda,Kayseri’ye göç ettik. Hemen her sehirde bir Dersim Göçmen Mahallesi olur. Kayseri’de de vardi. Ama biz o mahallede ev bulamadik. Hemen yakindaki bir mahallede bulduk. Orada Mardin Sahur’dan bir aile ve biz vardik. Türkçe’yi zar zor konusuyordum.
EO-Simdi de zor konusuyor,diye laf atti….
Gülüsmeler…
MA-Top oynar sonra da toplanir çember,halka olurduk. Biri arkama gizlice yanasip sirtimi kaldirdi,bakip kaçti. Ben de çok kizdim,sinirlendim,kovaladim. Mardinli arkadasim Yusuf’a döndüm. ‘Yusuf bunlar niye böyle yapiyorlar?’ Yusuf cevap verdi. ‘Demisler ki bunlarin kuyruklari var. O da merak edip kuyrugun var mi yok mu diye bakti.’ Agladim,anneme gittim.’Oglum kafana takma. Kuyrugun yok.Senin kuyrugun olmadigini gördüler. Sen de onlar gibi bir insansin.’ Iste memleket böyle. Sorun devam ediyor,önyargilar devam ediyor.Ama sesimiz her seyi söylüyor….
Alkislar…
EO-Insanlarin kuyruklari degil ama kuyruk sokumlari var.
Gülüsmeler…
 |
Alkislarla döndüler... |
EO-Sadece insan var dünyada…
Bu arada türkü arasinda bir yudum su aldi.
EO-Su içerken utandik,kuslar gibi.
Ey zahit söylenmeden önce…
MA-Piim(Erkan Ogur) hep beni konusturmak istiyor. Bu deyis benim için çok önemli. Ben istedim,rica ettim. Uzun süre babam memlekete gidemedi. Hasta oldu yurt disina gönderdik. Orada öldü.,Türkiye’ye gönderdiler. Hozat’a götürdük. Yillar sonra hatir almak için Hozat’a gittim. Pir Sultan’dan,Sah Hatayi’den söylerdi.. Mezarindaki tas anlamliydi. Ona ‘Eksikligin kendi özünde ara. Darina durmaya geldim’dedim.
EO-Harput’ta ninem ve kardesinin mezarlari var. Ninem kardesini mallarini yedi diye hiç sevmezdi. Ama yan yana gömdüler. Dua daginda…Selçuklulardan kalma…Çok güzel bir yer…Tarihi sit alani…Ninemin mezari ona dogru yan dönmüs. Biz düzeltiyoruz o yine dönüyor.
Gülüsmeler…
MA-Bu bir proje…Çok yerde söyledik…Projenin adi: Çesm-i Dil,gönül gözü demek. Gönül gözünün açilmasi için konserler veriyoruz. Açilmayanlar için baska konserler teklif ediyoruz.
Seyirciden gülüsmeler…
MA-Sizlere ve sevgili üstadima çok tesekkür ediyorum.O bir okul…
EO-Ben bir okul açtim ama sonra iflas ettim. Aslinda sen bir okulsun,geçmisinle gelenle birlikte…
 |
Birer birer geldiler,hep birlikte çiktilar... |
Erkan Ogur,Mikail Aslan ikilisi son olarak Elgajiye’yi birlikte söylediler. Sonra salondan dinmeyen alkislarla ayrildilar. Ama yine alkislar hiç susmadi. Tekrar geri dönüp iki türkü daha söyleyerek geceyi sonlandirdilar. Seyirciden bol bol alkis aldilar..