Sorusturma açilirsa açilsin, benim açimdan ihmal söz konusu degil. Olayin ardindan Vali’yi görevden aldim ama sonraki dönemlerde müstesar vekili oldu.
Içisleri eski Bakani Mehmet Gazioglu, henüz 1 haftalik bakanken yasanan Sivas katliaminda kendisinin hiçbir ihmal ve kusurunun olmadigini söyledi. Basbakan Yardimcisi Bülent Arinç’in, kendisini de kapsayan “Dönemin kamu görevlileri hakkinda sorusturma açilsin” çikisi için, “Allah var ya böyle bir sey beklemiyordum” diyerek saskinligini dile getiren Gazioglu, 2 Temmuz 1993 günü yasananlarla ilgili söyle konustu:
YANLIS ANLASILDI: Zaman asimi meselesi çok yanlis anlasildi. Burada 30 kisi idama mahkum oldu. Idam cezasi kalktigindan dolayi agirlastirilmis müebbet hapis cezasina mahkum edildi. Yargitay tasdik etti. Olaylar 1993’te oldu, ilk karar 1994’te çikti. Ondan sonra Yargitay onu bozdu, 15’er yil hapis yedi insanlar. Sonra tekrar Yargitay bozunca yerel mahkemesine döndü. Mahkeme bu kez Yargitay kararina uyarak 30 kisiye idam cezasi verdi. 10-15 kisiye de 10-15 sene ceza verildi. 2 kisi öldügü için zaten davasi düstü. Bu 5 kisi bulunamadiklari için dosyalari ayrildi. Kamuoyunda öyle bir intiba uyandirildi ki, sanki tüm saniklar zaman asimindan yararlandirildi. Böyle bir sey yok.
ARINÇ’A MI KALDI?: (Arinç’in dönemin yöneticileri hakkinda sorusturma açilmasi yönündeki açiklamasina ne diyorsunuz? sorusu üzerine) Allah var ya ben böyle bir gelismeyi beklemiyordum. Böyle bir sey olur mu? Aradan 20 sene, üstünden 10 hükümet geçmis. Bunca yil savci, hakim yok mu? Tüm hükümetler ihmalkar mi davrandi? Arinç’a sormak lazim: savci misin, hakim misin? Savci, hakim yok da ona mi kaldi? Arinç’in idari görevlerinin içinde hakim ve savcilara emir verme yetkisi de mi var? Sorusturma açilirsa açilsin. Ne diyeyim simdi?
IHMAL YOK: (Kendinizde kusur buluyor musunuz? sorusu üzerine) Hayir, hayir. Benim açimdan hiçbir ihmal yok. Titizlikle olayin üzerinde hemen durdum. Yeni bakandim çünkü gelir gelmez basimiza altindan kalkamayacagimiz bir olay gelmesin diye. Güvenoyu bile almamistik olay oldugunda. Her dakika valiyi aradim. Emniyet müdürünü, jandarma genel komutanini ariyorum. Belediye reisini ariyorum. Basbakan’a, Cumhurbaskani’na, Genelkurmay Baskani’na bilgi veriyorum. Kültür Bakani Fikri Saglar’a bilgi veriyorum. Elimden ne geliyorsa titizlikle yaptim.
GÖREVDEN ALDIM: (Dönemin Tugay Komutani’nin valiye yönelik suçlamalari var. Siz ne diyorsunuz?) Ben Içisleri Bakani idim, o vali. Yani bizim mensubumuzdur ne lehinde ne aleyhinde konusurum. Ancak basta bize 13.45 sularindaydi “Cuma namazi çikisi bir takim irticaci 500 kisi falan otele dogru yürüyor sloganlar atiyor” bilgisini verdi. “Ne olur, bir talebiniz var mi?” diye sordum. “Bilgi babinda aktariyorum size bunlari, yoksa gücümüz bunlari önlemeye yeterli” dedi. Olayin hemen ardindan Vali’yi hemen görevden aldim. Sonra sanirim Tantan (Sadettin) zamaninda müstesar vekili oldu.
MUHATABIM VALIYDI: (Emniyet ve Jandarma yetkililerinin tavri da Vali gibimiydi? sorusu üzerine): Emniyet müdürü ile birkez konustum. Asil muhatabim valiydi, sürekli onunla konusuyorduk.
NEDEN GECIKILDI?: Olaylari o günün sartlarina göre degerlendirirseniz gerçek neticeyi bulursunuz. Uzunca müddet ‘Biz bunun hakkindan geliriz, güçlerimiz kafi’ algisi olusturuldu bizde. Sivil havaalani yoktu o zaman. Askeri havaalanini açtirdik ama vardigimizda olay vuku bulmustu.